Girişimcinin Yükselişi – Daha İyi Bir Yol Var

Gelin kendimize bir soralım:

1. Bugünlerde çalışma hayatında gerçekten neler oluyor?
2. Bu yeni ekonomide girişimci olmak mı yoksa başkası için çalışmak mı daha güvenlidir?
3. Eğer girişimci olmaya karar verilirse, çok büyük riskler almadan bu nasıl başarılır?

• Yeni teknolojiler, pek çok kişiyi işsiz bıraktı, bırakıyor, bırakacak. İş güvenliği fikrinin modası geçmiştir, patrona sadık olursan işten atılmayacağının garantisinin olmadığı bir devirdeyiz.
• Emeklilik sistemi, insanlara hayatta kalmalarına ucu ucuna yetecek para kazandırıyor.
• İşe gittiği için dehşete düşen, pazartesi sabahı midesi rahatsızlanan, çalar saatinden nefret eden, perşembe günü gelince izin günü yaklaştığı için umutlanan, cuma günü olunca havalara uçan, sevmedikleri insanlarla beraber çalışmak zorunda olan, çalıştığı yerde politik davranmak zorunda kalan, inandıklarını söyleyemeyen, istemediği hayatı yaşayan, 2 hafta tatil için 50 hafta çalışmak zorunda kalan kişilere üzülmek lazım. Çünkü daha iyi bir yol var ve onlar bunu bilmiyorlar.
• Geleceğimiz sermaye piyasalarının yükselip alçalmasına bağlı değil, ekonominin iyi gidip gitmemesine bağlı değil, sadece ve sadece kendi elimizde. Yani aslında kazanma gücüne sahibiz, istersek yapabiliriz.
• Girişimci olmak kadar ödüllendirici başka bir iş yoktur. Herkes kendi işinin patronu olmak ister. Bunun için dört farklı yöntem var. İlki bir başkasından bir yeri devralmak. Bir yeri devralmak üzere olan kişi düşünmeli: Eğer oranın eski sahibi kazanıyorsa neden devrediyor ki? İkinci yöntem, bir franchise firmasının distribütörlüğü alınması olabilir. Daha az riskli ama daha az kazançlıdır. Üçüncü olarak sıfırdan başlanabilir. Ciddi risktir, yeterli bilgi ve donanım olmadan nereye kadar ilerlenebilir. Dördüncü yöntem ise yatırımcı olmaktır. En risklisi de budur. Ne kadar çok yatırırsan o kadar çok çalışmak zorunda kalırsın, ne kadar çok başarılı olursa sorumluluk ve stresin o kadar artar.

Oldukça çeşitli, risksiz, sıradan insanların “sıradışı” ve legal kazançlar elde edebileceği önemli şanslar vardır…

• Peki bunların en iyisi nedir? Sıfırdan başlamak zorunda değilsin, yeni bir ürün ya da yeni bir CEO çalıştırmak zorunda değilsin. Ürünler kendini kanıtlamış, çalışan bir sistem var, eğitimler var, sadece oyuncular eksik. Oyuncu olmak için isteklileri bulmak zor olmasa gerek… İşte bu model network marketing işidir. Doğrudan satış, tavsiye ticareti ya da Multi Level Marketing (Çok katlı pazarlama) olarak bilinmektedir.
• Birbirimize sürekli bir şeyler öneriyoruz, doktor, okul, kalem, hastane. Sürekli yaptığımız bu tavsiye alışkanlığımız, network marketing ile paraya dönüyor. Bu işte şirketin tüm avantajlarından, çok az bir yatırım karşılığında risksiz olarak faydalanılıyor.
• Network marketing bir ürünün tavsiye edilerek pazarlanmasıdır. Ürünün satışı için herkese bir fırsat doğurur. Herkesin, kendisi için de bir şeyler yapabilme şansıdır bu.
• Sosyal statün, dilin, dinin, eğitim, cinsiyetin ne olursa olsun herkes eşit şans ve fırsata sahiptir. Network marketing işiyle istediğin yerden, istediğin zaman ama her zaman daha mutlu çalışma fırsatı yakalanır.
• Network marketingde en tepedekiler mi kazanıyor sorusuna cevap verelim: Yılda 1 milyon dolardan fazla kazanan sadece 500 kişi var. En tepedekilerin toplam 1 milyar dolar kazandığını düşünürsek bile geride kalan toplam 70 milyar dolar var ve bu rakam diğer distribütörler arasında dağılıyor.
• Network marketing piramit bir sistem değildir. Ürün satarsanız, ekip kurarsanız para kazanırsınız. Çalışırsanız gelişirsiniz ve sizden önce girenleri çok rahatlıkla geçebilirsiniz.
• Bu işin yürümediğini söyleyenler, nasıl yürüteceğini bilmeyenlerdir. O nedenle, insanların fikirleri yerine uzmanların fikirlerine odaklanmak gerekir.
• Çoğu kişi daha ucuz ürün almak için giriyor, hedefine erişiyor. Bu sektörü gerçekten bir iş olarak görenlerse ciddi gelirler elde ediyorlar.
• Eğitimsiz insanlar sizi küçük görecektir, buna katlanabilirseniz, başarırsınız. Başlangıçta para kazanmadığınız pek çok şey yapacaksınız, fakat ilerledikçe göreceksiniz ki yapmadığınız pek çok şey için para alacaksınız.
• Rüyalar ve kabuslar vardır. En büyük kâbus, rüyaların peşinden gitmemektir. Network marketing işinde ilerlemek ve gelir elde etmek için sıkı çalışmak ve emek vermek gerekir.

Network Marketing işine girmek için sorulması gereken 4 soru:

1. Ürünle ilgili sorular:

• Ürünü sevdin mi?
• Bu ürün, piyasada bir ihtiyaç mı?
• Bu ürün piyasadaki ihtiyacı gerçekten karşılıyor mu?
• Fiyatı nasıl, muadilleriyle rekabet edebilir mi?
• Bu fiyatlarla kâr yapılabilir mi

2. Şirketle ilgili sorular:

• Şirket güçlü mü ve işleyişi sağlam mı?
• Yönetim, müşterilerle gerçekten ilgili mi, müşteri odaklı mı?

3. Kazanç planı ile ilgili sorular

• Yeni girenler, ilk girişten itibaren para kazanmaya başlayabiliyor mu?
• Yarı zamanlı bir geliri, makul bir sürede elde etme fırsatına sahip mi?
• Tam zamanlı çalışanlar için ciddi bir gelir kazandırma kapasitesine sahip mi?

4. Teknik Destekle ilgili sorular

• Web sitesi var mı?
• Raporlama sistemi ve muhasebe desteği var mı?
• İlerleme için bir eğitim planı var mı?

Daha iyi bir yol olduğunu öğrenenler, bu yolda yürümek için can atacaklardır. NM ile ilgili bilinmesi gereken gerçekler:

1. Duygusaldır, zorlayıcıdır, iyi günler kadar kötü günleri de olur. Ama sadece birazcık girişimci ruhunuz bile varsa, daha iyi bir sistemdir.
2. Bu işte iyi bir yere gelmek istiyorsanız amatörlükten sıyrılıp, profesyonel olmak gerekir.
3. Yeni vasıflar ve beceriler kazanmak zorundasınız. Eğer azmederseniz bu, hiç de zor değildir.
4. Kapıdan çıkar çıkmaz finiş çizgisine varamazsınız, bu iş önce emek sonra zaman gerektirir.
5. Hayatınızın kontrolünü ele almak, maddi durumunuzu kontrolünü ele almak, yeni çevreniz için, yeni deneyimleriniz için, dokunabileceğiniz hayatlar için, kuracağınız dostluklar için BUNA DEĞER!

Gelecek, fırsatları bugünden görenlere aittir. Sorularınız ve katkılarınız için sayfanın altındaki yorum bölümünden yada sitemizde bulunan herhangi bir iletişim kanalını kullanarak bizlere çekinmeden yazabilir ve ulaşabilirsiniz. Sağlıcakla kalın…